Kahve falı oldukça eski ve son derece klasik bir kehanet yöntemidir. Başta Türkiye olmak üzere özellikle Müslüman ülkelerde çok geçerli bir fal şeklidir. Kahve fincanı telvesinin oluşturduğu şekillere (sembollere) bakarak yorumlanır. Yorum çoğunlukla fal bakan kişinin içinden hissettikleri ile ağırlık kazanır.

Bir çok falcıya göre kurallı olarak bakılan fal, konsantrasyon için şarttır. Eğlencelik tarzdaki kahve falları, basit kurallarla bakılan bir fal tarzıdır.

Kahve fincanı saat istikametinin tersi yönünde, baş üzerinde üç kez çevrilir. Bu esnada bir dilek tutulur. Daha sonra tabağın üzerine doğru döndürülerek kapatılır.

Üzerine metal konarak çabuk soğuması sağlanır. Ayrıca bu metalin, fincan içinde çıkabilecek kötülükleri uzaklaştırdığına inanılır. Bazı falcılara göre de bu metal orada gelecek ile ilgili negatifliği önlesin diye fincan üzerine konurmuş.

Bu, fal bakmaya konsantre olmak amacıyla yapılır. Daha sonra fincanın ağız ile içilen noktasından itibaren saat yönüne doğru bir tur attırılır. Ondan sonra ilk başlangıç noktasından itibaren şekiller üzerine yorum yapılır.

Fincan on dakika sonra açılır. Işık, bakan kişinin arkasından gelecek şekilde oturulur. Fincan açılır. İlk önce fincanın orta noktasına doğru bakılır.

Kahve telveleri fincanın içinde değişik biçimler alırlar ve bunlara semboller adı verilir. Semboller, şansı ya da şanssız olayları ifade eder. Net bir şekilde ortaya çıkan semboller çok şanslı oluşun işaretidir. Zayıf bir şekilde oluşmuş hatlarsa, gelişimi ya da memnuniyeti engelleyen kararsızlıkları ve engelleri belirtir.